Demir eksikliği tiroid ve otoimmün tiroid hastalıkları olan kişilerde en sık görülen mineral eksikliğidir. O nedenle tiroid sorunları olan kişilerde mutlaka demir paneli istenmeli ve demir eksikliği değerlendirilmelidir. Aşırı yorgunluk şikayetleri olan kişilerde yine demir eksikliğinden kuşkulanmak gerekir.
Bu yazımda tiroid sağlığı üzerindeki etkileriyle birlikte demir eksikliği anemisinden söz edeceğim.
Öncelikle, demir eksikliğine bağlı kansızlıktan konuşacak olsak da bir insanda demir eksikliği olmadan kansızlık olabileceğini belirtmek gerekir. Başka bir deyişle, demir eksikliği, anemi yani kansızlık nedenlerinden sadece biridir. Anemi vücudun yeterli kırmızı kan hücresi veya hemoglobin üretememesinden kaynaklanır. Birçok doktor her zaman hastasında demir paneline bakılmasını istemese de rutin testlerden olan tam kan sayımında kırmızı kan hücreleri (eritrosit), hemoglobin ve hematokrit gibi anemiyle ilgili değerler bulunur. Anemisi olan bir kişide bu değerlerden bazıları düşük çıkabilir. Hemoglobin kana kırmızı rengini veren, demirden zengin bir proteindir. Genellikle demir düşük olduğunda hemoglobin düşüktür, kırmızı kan hücrelerinin sayısı ve hematokrit düşük olabilir. Ne var ki bu üç değerin normal olması bir kişide demir eksikliği olmadığı anlamına gelmez.
Tam kan sayımı gibi rutin fizik muayenelerde bakılan kan testlerine bence demir paneli de dahil edilmesinde fayda vardır. Eğer demir paneli normal olan bir kişide eritrosit (kırmızı kan hücreleri), hemoglobin, ve/veya hematokrit düşükse aneminin başka potansiyel sebepleri araştırılmalıdır. Öte yandan, eğer kişide anemi olup olmadığından bağımsız olarak demir eksikliği söz konusu ise bu eksikliğin sebebi aranmalıdır.
Demir Panelinin Bileşenleri
Demir eksikliğinden kuşkulanılan bir hastada çoğu kez yalnızca serum demiri ve/veya ferritin değerlerine bakılır. Oysa tam bir demir paneli istenmesi gerekir. Bunun gerekçelerine aşağıda değineceğim.
Serum Demiri. Kandaki demir miktarını ölçer. Ortalama referans aralığı 60-170 mcg/dL olmakla birlikte 90 – 100 arasında olması arzu edilir.
Ferritin. Demiri depolayan proteindir. Düşük ferritin düzeyi genellikle demir eksikliğinin ilk belirtisidir. Bir kişide serum demiri normal olabilir ama ferritinin düşük olması demir eksikliğinin göstergesidir. Normal referans sınırları birçok laboratuvarda 12-150 ng/mL arasındadır. Ancak ferritin değeri en az 40 – 45, bazı kaynaklara göre ise 70 – 90 arasında olmalıdır. İnflamasyonun ferritin düzeylerini yükseltebileceği unutulmamalıdır. Onun için tek başına güvenilebilecek bir test değildir.
Demir Satürasyonu. Tranferrin satürasyonu veya % satürasyon olarak da bilinir. Demir satürasyonu bize, transferrin denen proteine gerçekten ne kadar serum demirinin bağlı olduğunu gösterir. Sözgelimi bir kişide bunun değeri %20 ise transferrin proteininin bağlanma yerlerinin %20’sine demir bağlanmış demektir. Demir eksikliğinde bu değer genellikle düşüktür. Normal referans değeri %15 ile 50 arasındadır ama ideali %30 ile 35 arasında olmasıdır.
Toplam demir bağlama kapasitesi (TIBC). Demir kanda dolaşırken transferrine bağlıdır. TIBC transferrinin kanda demiri ne kadar taşıdığını ölçer. Yüksek bir TIBC değeri demir depolarının düşük olduğu anlamına gelir. Laboratuvar referans aralığı genellikle 240-450 mcg/dL arasındadır.
Ne Zaman Demir Eksikliğinden Söz Edilir?
Doktorlar laboratuvar değerleri referans sınırların dışında olan bir kimsede demir eksikliği bulunduğunu varsayarlar. Sözgelimi bir hastanın serum demiri 65 mcg/dL, ferritin değeri 15 ng/mL ve demir satürasyonu %18 olduğunda çoğu doktor bunu normal kabul edecektir. Ne var ki birçok başka kan testinde de söz konusu olduğu gibi “laboratuvar” referans aralığı ile “fonksiyonel” referans aralığı farklı şeylerdir. Eğer ferritin laboratuar referans aralığı içerisinde ama düşük tarafta ise o kişide demir eksikliğinden kuşkulanmak gerekir. Özellikle demir satürasyonu, serum demiri düşük ve/veya TIBC (toplam demir bağlama kapasitesi) yüksekse kişide demir eksikliği olabilir.
Demir Eksikliğinin Sık Rastlanan Sebepleri Nelerdir?
Bir kimsede demir eksikliği oluşmasının başlıca üç ayrı nedeni vardır. Bunlardan birincisi kan kaybıdır. O nedenle demir eksikliği olan bir hasta sindirim sistemindeki bir kanamayı ekarte etmek için gastroenteroloji uzmanına yönlendirebilir. Böyle bir durumda dışkıda gizli kan testiyle araştırmaya başlanabilir. Endoskopi bu hastaların büyük bölümünde kanama kaynağının bulunmasını sağlar.
Demir eksikliğinin ikinci sebebi demir emiliminin yetersiz oluşudur (demir malapsorpsiyonu). Pek çok faktör buna neden olabilir. Örneğin otoimmün tiroid hastalıklarında sık rastlanan H. Pylori enfeksiyonu demir eksikliğine yol açabilir. H. Pylori bakterisinin ortadan kaldırılması (H. Pylori eradikasyonu) serum demiri düzeylerinde düzelme sağlayabilir. Giardia paraziti demir emilimini bozan bir diğer faktördür. Kronik enfeksiyonlarda demir eksikliği ve bağırsaklardan emilim bozukluğu sıktır. Enfeksiyonların dışında iltihabi bağırsak hastalığı demir eksikliği anemisine neden olabilr. Çölyük hastalığı demir eksikliği anemisinin bir diğer sebebidir. İnce bağırsaklarda aşırı bakteri çoğalması da (SIBO) demir eksikliğiyle sonuçlanabilen bir durumdur. Çok toksik bir tarım ilacı olan glyphosate demiri bağlayarak demir eksikliğine yol açabilir.
Demir eksikliği anemisinin üçüncü nedeni beslenmeyle demir alımının yetersiz olmasıdır. Demir iki farklı formda bulunur. Hem demiri etlerde bulunan demir formudur. Bitkisel kaynaklarda bulunan non-hem demire göre hem demiri vücuda daha kolay emilir. Bundan ötürü vejetaryen ve vegan beslenenlerde, et yemeyenlerde demir eksikliği gelişme olasılığı daha yüksektir. Ancak madalyonun öbür yüzüne baktığımızda kırmızı etten hem demiri alımı potansiyel olarak kalp damar hastalığı, kolon kanseri ve safrakesesi problemlerinde artırabilir. Ancak ilgili çalışmalarda yenilen etin kalitesinin dikkate alınmadığını ve bunun da kronik sağlık sorunlarının gelişmesinde bir faktör olabileceği belirtilmelidir.
Demir Eksikliği Anemisi ile Tiroid Arasında Nasıl Bir İlişki Var?
Tiroid hormonu metabolizması için önemli olan çok sayıda mineral vardır. İyot ve selenyum tiroid hormonu yapımıyla ilgisi iyi bilinen minerallerden ikisidir. Ancak demir eksikliği de heme-bağımlı tiroid peroksidaz enziminin aktivitesinin azaltarak tiroid hormonu sentezinin bozulmasına yol açabilir. Her ne kadar Hashimoto tiroiditi ve demik eksikliği anemisi olan bir hastada tiroid hormonlarının düşüklüğünden birinci olarak bağışıklık sistemi sorumlu olsa bile düşük demir düzeyleri burada rol oynayabilir. Demir eksikliği tiroid hormonu düzeylerini doğrudan etkileyebildiği gibi, otoimmün tiroid hastalığına neden olan başka faktörler de demir eksikliğine yol açabilir. Daha önce söz ettiğimiz H. Pylori enfeksiyonu tiroid otoimmünitesini tetiklemenin yanı sıra demir emilimini azaltabilir. O yüzden otoimmün tiroid sorunları olan bir hastada daima tam bir demir paneli yapılmalıdır.
コメント